G-4SVPJCLT0J ANADOLUHABER

Bir zamanlar Erzurum da idrak ettiğimiz Ramazan da (2)

Bir zamanlar Erzurum da idrak ettiğimiz Ramazan da (2)

Bir zamanlar Erzurum da idrak ettiğimiz Ramazan da  (2)

İftar Turu

Ramazan ayı yaz aylarına denk gelmişse, pidelerini alanlar iftar vaktine yakın  ya kendi arabalarıyla,veya 3-4 kişi birleşerek geçici olarak günlük veya aylık iftar turu için  tuttukları Chowrolet taksicilerle,  faytonlarla  bir ay boyunca  pınar suyu getirmeye ve iftara yakında bir iki  şehir turu atmaya başlarlardı.

       1958 yılı (Chowrolet) taksiler, en çok Dadaş sitesinin eski şehir spor salonun sokak girişindeki  köşesinde bulunan durakla, hükümet konağıüstünde bulunan Huzur takside bulunurdu.

     Genellikle  Dadaş sitesinde duranlar taksilerden; Pala Zihni Binici, Murat Aytekin, Halis Avcı, Özkan Karaşen, Uzun Ömer,Osman Atilla´nın araçlarından birini kiralarlardı. Fayton kiralayanlar şehir turlarından daha çok şehir dışı su getirmeye giderlerdi. Bu iki araçlardan birini kiralayanlar ellerinde kav testiler, ibrikler veya su bidonları ile Palandöken dağında Hikmet dayenin yaptırdığı dadaş çeşmesinden, Paşa Pınarından, hamam deresindeki Ağ gözeden, Boğazdan, Dutçu köyünden iftar için sularını doldurmaya giderler, ayrıca akşam namazına hazırlık olsun diye de suyun başında abdestlerini salarak (alarak) serinleyip, dinlenir ve  akşam sefa turunu  Cumhuriyet caddesinde atarak iftar için evlerine dönerlerdi.

 Atılan iftar turu Havuz başından Cumhuriyet caddesi üzerinden Tebrizkapı göbeğine kadar gidip dönerek atılan turlarda olurdu.  Bazen Taş Mağazalardan aşağı inip, Batpazarı üzerinden tekrar Cumhuriyet caddesi üzerinden gelip, Havuzbaşına kadar turlarını atanlarda eksik olmazdı.

    İftara yakın vakitlerde taksilerle tur atanlar 1968´lerde Erzurum´da yapılan

trafik ışıklarının ilk konulduğu zamanda, hükümet konağının önündeki

göbekte bulunan trafik kulübesi içinde görevli trafik polisi,Yozgatlı Hikmet Daye´nin Meksika şovlarını aratmayan trafik figürleri yapmasını,  taksi turları dışında kalan  insanlar kaldırımda bir merasim bölüğü gibi  iftara kadar zevkle izlerlerdi.

   Taksilerin tur geçişlerini ağır bir endaze ile yapmalarına karşı, Hikmet Daye´nın çabuk geçin diye peş peşe çaldığı düdüklerle yaptığı figürler, kaldırımda Hikmet Daye´yi izleyenler için bir cümbüş havası estirirdi.

     Bu arada hele bir de cadde turu atan taksilerin önüne daha ahesli, ahesli cadde tur atan 29 Tümen Komutanı Nedim Paşa makam aracı düşmüşse Hikmet Daye´nin işi daha da zorlaşıyordu.  Tur atan taksicilerin hiç biri  Nedim Paşa´nın arabasını geçmeye cesaret edemezlerdi.

     Ama sen gel bunu trafik polisi Hikmet Daye´ye anlat. O, el kol işareti ile çaldığı düdükle süsleyerek, dur veya çabuk geç işaretlerinden dolayı panikleyen durumu bilmeyen bazı özel araçlar, istemeyerek paşanın arabasını geçtiğinde o geçen araçları önceden emir verilen, trafik polisleri biraz ileride derhal çevirir ve içindeki kişilerle beraber, doğru 29 Tümene götürürlerdi.

    Tümende  beklerlerdi ki  iftar vakti bırakalar da iftara yetişelim diye beklerlerdi. Ama gel gör ki iftar vakti bırakılacaklarını düşünenlerin  beklentilere  boşa çıkardı. Sen misin Nedim Paşa´nın aracını gecen, şimdi  iftara yetiş de seni görelim  der gibi iftar topunun atılmasına kadar bekletirlerdi.

        Evde  iftar için pideyi, suyu bekleyenlerde babamız, ağabeyimiz  bir gelse de iftarımızı açalım diye bekler dururlardı.

        İftar vakti  bir müddet geçtikten  sonra Nedim Paşa´nın yaveri , iftara eve gitmeden alıkonulanlara Nedim Paşa´nın  iftarlarını açmaları için gönderdiği iftarlıkları getirir, artık iftarınızı burada acın, iftar sonrası Paşam kararını verecek, bizde size iletiriz.İftar saati bir müddet geçtikten  sonra Paşa´nın yaveri gelerek Paşa´mın emri bir daha böyle saygısızlık yapmayacağınıza söz verirseniz sizleri bırakacağız, yoksa bırakmayacağız?..sorusuna  canı yanan vatandaşlar el cevap estağfurullah  efendim bundan sonra ne haddimize  Paşa´nın aracını geçelim, biz Trafik polisinin alelacele ettirmesi ile panik halinde vuku buldu, yoksa olmazdı dedikten sonra salıverirlerdi. Bu hadiseye vakıf olanların ve olayı yaşayanların anlatımları ile daha böyle bir iftar turu  atanlar panikleme yapmamaya  Nedim  Paşa´nın aracını geçmemeye  dikkat ederlerdi?